Kadınlar istihdamda daha yolun başında

Kitaptan elde edilen verilere göre, Türkiye’de işgücüne katılım oranı her ne kadar artsa da, kadınların işgücündeki payı AB ve OECD ülkelerinin ortalamasının çok altında. Kadınlar, genellikle düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Üstelik ev içi bakım hizmetlerinin kadının asli görevi olarak görülmesi, kadınların işe girişlerini engelliyor ve ekonomik bağımsızlıklarını sınırlıyor.

Kitapta ele alınan diğer önemli konular arasında eğitimde ve sağlık alanında cinsiyet eşitsizliği ve kadın yoksulluğu konusu. Özellikle, kadınların eğitim seviyesinin yüksek olmasına rağmen, işgücüne katılımdaki eşitsizlik ve ücret farklılıkları dikkat çekiyor.

Ev işleri engelliyor

Kadın emeğinde yaşanan eşitsizlikler kitaptan alınan veriler ışığında şu şekilde ele alınıyor:

– Türkiye’de işgücüne katılım oranı yüzde 54,3 iken, bu oranın sadece yüzde 34,5’ini kadınlar oluşturuyor.

– Türkiye’de dar tanımlı kadın işsizliği yüzde 11,3 olarak açıklansa da, işe ihtiyacı olduğu halde iş aramaktan vazgeçmiş, iş bulma ümidini yitirmiş ve zamana bağlı eksik istihdam edilmiş kadınların da dahil edildiği geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 32,9.

– Kadınlar, erkeklere göre yüzde 15 daha düşük ücretlerde çalışıyor.

– Kadınlar yoğun işgücü gerektiren ve vasıfsız işlerde daha fazla yer alıyorlar.

– Ev işleri ve evde bakım hizmetleri, kadınların işgücüne katılımlarını ve iş yaşamındaki ilerleyişlerini olumsuz etkiliyor.

– Eğitim seviyeleri erkeklere göre daha yüksek olmasına rağmen, bu durum her zaman iş bulmalarını ve daha yüksek ücret almalarını garantilemiyor.

Ücret açığı

Kadınların erkeklerden daha düşük ücretle çalıştırılması eğilimi hala devam ediyor. Kitapta OECD ülkelerinde ücrete dayalı cinsiyet açığı yüzde 12, Türkiye’de ise yüzde 15,6 düzeyinde olduğu bilgisine yer verilerek şöyle denildi:

“Bu ücret açığının birçok sebebi vardır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın emeğinin ikincil görülmesi en temel sebeplerdir. Kadını özel alana/evine uygun gören bakış açısıyla kadının evlenme, işten ayrılma, analık ve çocuk bakımı gibi sebeplerle yasal izin kullanma ihtimalinin yüksek görülmesi de işverenlerin düşük ücret politikasını açıklamak için öne sürdükleri gerekçeler arasında yer almaktadır. Bunlara ek olarak kadınların ev ve hane üzerinden cinsiyet rollerinin tanımlanması sebebiyle eğitimden uzak tutulması ya da erken koparılması, kadınların genel itibariyle vasıfsız ya da düşük vasıflı işlere yönelmesine neden olmaktadır. Ancak kadının eğitim düzeyi erkek emeğinin eğitim düzeyiyle eşit hatta daha yüksek olduğu durumlarda da kadının işgücü piyasasında erkeğin ücret gücünü elinde bulundurduğu görülmektedir.”

‘Birlikte hareket edilmeli’

Doç. Dr. Gülçin Taşkıran, sorunların üstesinden gelmek için birlikte hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Kadınların işgücüne katılımını artırmak için politika yapıcıların ve toplumun birlikte hareket etmesi gerekiyor. Kadınların işgücüne katılımını artırmak için evde bakım hizmetleri kamusal hizmet olarak sunulmalıdır. Ayrıca kadınlara güvenceli, kayıtlı ve tam zamanlı iş imkanları sağlanmalı, ücret adaletsizliği ve kayıt dışı istihdam gibi sorunlar çözüme kavuşturulmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için cinsiyet ayrımcılığının her seviyede reddedilmesi gerekmektedir. Bu adımların atılması, kadınların ekonomik ve sosyal olarak güçlenmesine ve toplumun genel refahına katkı sağlayacaktır” dedi.

KADIN LİDERLER İSTANBUL’DA BULUŞTU

İdeallerini gerçekleştirmek ve vizyonlarını ileriye taşımak isteyen girişimci kadınlar için küresel çapta 55’ten fazla ülkede düzenlenen “EY Girişimci Kadın Liderler Programı” kapsamında her yıl farklı bir ülkede gerçekleştirilen konferans, bu yıl İstanbul’da gerçekleşti.

Birçok ülkeden İstanbul’a gelerek konferansa katılım sağlayan girişimci kadınlar, iş dünyasının önde gelen liderlerini ve EY profesyonellerini dinleme fırsatı yakalarken, aynı zamanda Türkiye’yi daha yakından tanıyarak potansiyel yatırım ve iş birlikleri hakkında bilgi edindi. Konferansta; etkili ve uzun vadeli büyüme formülleri, ekonomi ve yatırım trendleri, ESG ve sürdürülebilirlik, yetenek ve ekip yönetimi, teknoloji ve yapay zekâ gibi girişimcilik ekosistemini yakından ilgilendiren birçok önemli konu başlığı ele alındı.

EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı Lideri Müge Tan Belviso, program ve konferans hakkında şunları söyledi:

“Girişimci kadınlar dünyanın her yerinde çeşitli zorluklarla karşılaşabiliyor ve potansiyellerini ortaya çıkarmak için yeterli desteği bulmakta güçlük yaşayabiliyor. Bu noktada, kadınların doğru kişilere ve kaynaklara ulaşması, ağını genişletmesi ve geleceğe yönelik değer yaratan bir yol haritası çizmesi çok önemli. Biz de EY Girişimci Kadın Liderler Programımız ile kadın girişimcilerin liderlik becerilerini ve vizyonlarını geliştirmelerine destek oluyor, işlerini büyütürken yanlarında oluyoruz. Önümüzdeki aylarda Türkiye’de programın sekizinci dönemini başlatmak için de sabırsızlanıyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir